23 Aralık 2008 Salı

KADIN SORUNUNDA ANLAYIŞIMIZI DERİNLEŞTİRELİM-önerge

2. Konferansımızın ardı sıra geliştirdiğimiz bir yıllık pratiğimiz göz önüne alındığında birçok konuda önemli adımlar atsak da bunları süreklileştirmek ve geliştirmek noktasında çok yönlü eksikliklerimiz mevcuttur. İki konferansımız arasında attığımız bu en önemli adımlardan bir tanesi şüphesiz tarihimizde ilk olarak gerçekleştirdiğimiz Kadın Buluşması’dır.
Kadın sorununun diğer bir ifadeyle ezilen cinsiyet sorununun büyüklüğü bu soruna doğru bir şekilde eğilmenin gerekliliği ve devrimci mücadelede kadının rolü tartışılamaz önemdedir. Bu cümlede ifadelendirmeye çalıştığımız gibi biz bu sorunun büyüklüğünün farkındayız. Evet, ortada bir ezilen cinsiyet sorunu var ve biz bunun çok büyük bir sorun olduğunu, buna karşı mücadele edilmesi gerekliliğini, genç kadınların saflarımızda örgütlü mücadelesini yükseltmesi gerekliliğini vs. biliyoruz. “YDG tarihi boyunca bu konuda doğru bir anlayışa sahip olmasına rağmen doğru politikalar üretememiştir, pratikte eksik davranmaktayız” gibi ifadeler aslında kadın sorununu kavrayışımızdaki yüzeyselliğin en somut ifadeleridir.
Özcesi devrimci mücadele açısından önemini teorik olarak tanımlayabildiğimiz böyle bir soruna pratik müdahalelerimizin yetersizliği doğallığında anlayışımızın doğru olmasını önemsiz kılmaktadır. Elbette yukarıda tırnak içerisinde belirttiğim ifadelere ben de katılıyorum. Ama doğru bir anlayışa sahip olmak yeterli değildir. Gideremediğimiz birçok problemimizin temelinde politik yönelimimizi hayata geçirememekten, anlayışımıza hayat verememekten bahsetmekteyiz. Bunun birçok nedeni olabilir, fakat her şeyden önemlisi, sorunları giderecek olan bizleriz ve kadınları örgütlemede, kadın sorununa müdahalede eksiklikleri yoğun olan örgütümüzün hem bu noktadaki anlayışını derinleştirmeye hem de pratik adımlarına hayat vermeye ihtiyaç duymalıyız.
Evet, kadın sorununda doğru bir anlayışımız var… Ama nedir bu doğru anlayış? Nasıl bir anlayış bu? Diğer başka anlayışlardan farkı nedir? Bu anlayışa ne üzerinden, nasıl hayat veriyoruz? Bu sorulara vereceğimiz cevaplar bu konudaki niteliğimizin yansıması olacaktır. Ve biz bu soruların her birini ayrı ayrı olumlu cevaplayacak bir durumdan uzaktayız henüz.
Teorik çerçevede yüzeysel belirlemelerde bulunabileceğimiz bu sorunun temeline inmek ve oradan doğru bir kavrayış geliştirmek ancak gücümüz ve somut durumumuz oranında atacağımız nitelikli adımlarla mümkündür. Ve atılacak bu adımların ise esas olarak kadın yoldaşlarımızın üzerinden şekilleneceği ortadadır.
Bu nedenle 3. Konferansımız, bu konuda bugüne kadar attığımız ve atmaya çalıştığımız adımların sentezleri üzerinden yeni pratik adımları hayata geçirmelidir. Ve bu konudaki anlayışımızın derinleşmesine hizmet edecek bir yönelim çizmelidir.
Yukarıda belirtmeye çalıştığım gibi 2. Konferansımızın ardı sıra bu konuda atığımız en önemli adım Merkezi Genç Kadın Buluşması’nın örgütlenmesi olmuştur. Bu konudaki bir diğer adım ise örgütümüzün merkezi yönelimi dâhilinde çeşitli esas komisyonların yanında YDG kadın komisyonlarının kurulması görevi idi.
Kadın sorununa yaklaşımımızda ve atacağımız adımlarda hemen pirupak bir seviye yakalayamayacağımız ortadadır. Fakat bu konuda adım adım daha ileri bir seviye yakalamak için çabalamamız ise bu konuya verdiğimiz önemin bir yansıması olacaktır.
2. Konferansımızın ardı sıra bu konuda atmış olduğumuz pratikler incelendiğinde çok zengin dersler çıkarmamız mümkündür. Buluşmaya hazırlık sürecinde kadın sorunu doğal olarak gündemimize girmiş birçok alanımızda bu konuda somut adımlar atılarak kadın komisyonları kurulmaya çalışılmış ve buluşma esas olarak İstanbul YDG Kadın Komisyonu üzerinden örgütlenmiştir. Fakat buluşma sonrasında neredeyse bütün alanlarımızda kadın komisyonları kurulma görevi unutulmuş ve konu YDG’nin gündeminde hak ettiği yerden düşmüş, kurulan kadın komisyonları ise dağılmıştır.
Bu durumun birçok nedeni vardır. Merkezi kadın buluşmasını örgütlemiş olmamız çok olumluyken bu yönlü çalışmaları sonrasında devam ettirmeyişimiz kadın sorununa yüzeysel yaklaşımımızın somut bir ifadesi olmuştur. Kurulan komisyonların amacı buluşmayı örgütlemenin ötesine geçememiştir. Ve bu durum, örgütümüzün bu konudaki eksikliğinin hemen giderilemeyeceği gerçeğinin ifadesidir.
Bir diğer yandan bütün YDG’lilerin esas komisyonların yanında diğer komisyonlarda örgütlenmesi diyalektiğini iyi bir şekilde kuramamamız bu durumun nedenleri arasında sayılabilir.
Kadın komisyonlarının daha işlevli hale gelmesi getirilmesi, kadın yoldaşlarımız başta olmak üzere örgütümüzün bu konudaki anlayışını derinleştirmesi gerekli ve elzem bir yerde durmaktadır.
Bu dersler ışığında;
İhtiyacını hissettiğimiz bir konu olarak dergimizi kadın sorununda zenginleştirmeliyiz.
Önümüzdeki süreç yönelimimiz dâhilinde tartıştığımız kadın buluşmalarının örgütlenmesinin süreklileştirilmesi sağlanmalıdır. Ve ilk olarak bu yıl böyle bir buluşmanın örgütlenmesinin kararı YDG 3.Konferansı tarafından alınmalıdır.
Geçen yıldan farklı olarak bir alanımızın kadın komisyonu üzerinden değil, konferans irademizin seçeceği bir merkezi komisyon aracılığıyla kadın buluşması örgütlenmelidir. Bu durum buluşmanın daha kolektif örgütlenmesini sağlayacaktır.
Öte yandan seçilecek böylesi bir komisyon YDG kadın komisyonlarından farklı olarak sadece kadın yoldaşlarımızdan oluşmalı; örgütlenecek kadın buluşmasında YDG’li kadınların daha yoğun bir inisiyatif hayata geçirmeleri sağlanmalıdır. Bu komisyon buluşmayı örgütleyinceye kadar geliştireceği birçok toplantı ya da farklı iletişim yollarıyla sürekli alanlar arası koordinasyon ve buluşmada tartışılacak konuları belirleyebilir.
Son olarak kurultayın amaçlaştırılmasını da engellemek ve bu konuda örgütümüzün yerellerden merkeze doğru kurulacak kadın komisyonlarının önünü açacağından ötürü Kadın Kurultayının Örgütleme sürecini başarılı kılması durumunda konferansımızda seçilecek bu komisyonun Kadın Kurultayın da merkezi bir YDG komisyonu haline getirilmesi gereklidir.
Bu duruma kadın buluşmasında son halinin verilmesi, kadın yoldaşlarımızın iradesinin daha fazla harekete geçmesini sağlayacaktır.
Öte yandan bu komisyonun yöneticilik misyonu olmamalıdır. Bu komisyon aracılığıyla ayrı alanlardaki kadın yoldaşlarımızın ve örgütümüzün kadın faaliyetine bir bütün olarak daha yakından eğilmesi sağlanacaktır.
Komisyon çeşitli konularla ilgili bildiriler kaleme alabilir, dergimizi bu konuyla ilgili besleyebilir ve kadın sorununa dair çeşitli araştırmalar aracılığıyla örgütümüzün bu konuda daha somut politikalar üretmesini sağlayacaktır.
Diğer yandan işleyiş biçimiyle bu komisyon esas olarak bir koordinasyon komisyonu niteliğinde olmalıdır.
Yukarıda belirttiğim gibi Kadın Buluşmasını örgütlemekle görevlendirilecek bu komisyonun merkezi bir komisyon olarak devam edip etmeyeceğinin tartışılmak üzere konferans irademizce kadın buluşmasına bırakılması oylanmalıdır.
Kadınlar göğün yarısıdır anlayışını hayata geçirmek bizim ellerimizdedir ve cesaretle eksikliklerimizin üzerine gitme iradesini ortaya koyduğumuzda bunları gerçekleştirmenin ellerimizde olduğunu göreceğiz. Yeter ki bu mücadelede, özelde genç kadınların genelde ise bütün emekçi kadınların yaratıcılığına sonsuz bir inançla güvenelim…

İzmir-İstanbul YDG

Hiç yorum yok: