Geçenlerde gazete haberlerine bakarken bir haber özellikle dikkatimi çekti. Acaba yanlış mı okuyorum diye dikkatle tekrar okudum ama yanılmıyordum. Haberde “Vekillerin sağlığına 31 trilyon ödendi” yazıyordu. Haberin devamında “Meclis, yasama yılına başladığı 1 Ekim 2007’den tatile girdiği 31 Temmuz’a kadar geçen 10 ayda eski ve yeni milletvekilleriyle onların bakmakla yükümlü olduğu 12 bin 439 kişinin sağlığı için 31 trilyon 669 bin 820 YTL harcama yapıldı yazıyordu”
Milletvekilleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık harcamaları için kişi başına 2 bin 157 dolar düşerken; acaba çoğunluğu açlık sınırını altında yaşayan yoksul halkın kişi başı yıllık sağlık harcaması ne kadardı? Sadece ve sadece 232 dolar. Yani vekillerin sağlık giderleriyle halktan insanların sağlık giderleri arasındaki fark yaklaşık 10 kat.
Haberin devamında vekillerin harcamalarının neden Türkiye ortalamasından yüksek olduğu şöyle açıklanıyordu: “Milletvekili ve TBMM personeli ile yakınları, devlet hastanelerinin yansıra anlaşmalı oldukları özel sağlık kuruluşlarında sınırsız tedavi imkânına sahip. Üstelik bu tedavilerin ardından sıradan bir devlet memuru gibi katkı payı ödemek zorunda da değil. Hatta tedavi için yurt dışı tercih edildiğinde dünyanın neresinde olursa olsun tedavi masrafları yine eksiksiz olarak TBMM tarafından ödeniyor.” diyordu.
Kendi sağlık sorunlarını aşmak için birçok seçeneğe sahip olan bu vekiller, halk için ise SSGSS denen yasayı kaşla göz arasında onaylayıp hayata geçirdiler. “Hükümetin sağlık hizmetlerini tek elde toplamak ve tüm ülkeyi sağlık sigortası kapsamına almak olarak tanımladığı bu düzenlemelerin içeriğine bakıldığında amacın, devleti sağlık hizmeti sunumundan büyük ölçüde çekmek ve bu topraklarda yaşayan insanların sağlık ve sosyal güvenlik hakkını piyasaya, ilaç tekellerine, özel emeklilik ve sigorta şirketlerine, özel hastanelere teslim etmek olduğu kısa sürede anlaşıldı.”
SSGSS bizleri nasıl etkiledi?
Emeklilik yaşı kadın ve erkeklerde 65’e çıkacak
Emeklilik maaşları yüzde 23-33 oranında azalacak
Halen çalışan memurların aylıkları GSS kesintisi nedeniyle bugünkünden yüzde 5 daha azalacak
Prim borcu olanlara sağlık hizmeti verilmeyecek
Sağlık hizmeti alabilmek için en az 30 günlük sigortalılık aranacak
Hastalanan sigortalılara verilen iş göremezlik ödeneği yüzde 16 azaltılacak
Yetim kız çocuklarına aylıklarının 24 katı tutarında ödenen evlilik yardımı aylığının 12 katına düşecek
Ayakta tedavide kullanılan ilaçlar için de yüzde 10-20 oranında katkı payı kesilecek.
Aslında bu listede daha yazabileceğimiz birçok hak gaspı var. Sadece hatırlatma amacıyla birkaç tanesini yazdım. Günden güne yoksullaşan, hastane kapılarında sıra bekleyen, parası olmadığı için ameliyat olamayan, acilen ameliyat olması gerekirken 1 yıl sonrasına ameliyat randevusu verilen, yine parası olmadığı için takılan kalp pilleri çıkarılan, tedavi olduktan sonra ilaç alacak parayı bulamayan, hatta hastaneye gidecek parayı bulamayan insanlarla dolu bir ülkede yaşıyoruz. Bu ve buna benzer birçok haberle her gün karşılaşıyoruz. Yani parası olmayanların sağlıklı yaşamaya da hakkı olmuyor ve o 548 kişi ve akrabaları bizlerden alınan vergilerle istediklerini yapmaya devam ediyorlar.
Çalışıp üretirken günden güne fakirleşip, sahip olduğumuz haklarımızın göz göre göre elimizden alındığı bu çarpık anlayışa dur deme zamanı gelmedi mi? Bu kan emici işbirlikçi sürüsüne dur demek için örgütlenelim. Daha güzel bir dünya yaratmak bizlerin elinde.
Malatya’dan bir YDG’li
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
güzel bir yazi
Yorum Gönder