17 Nisan 2009 Cuma

A/P GERÇEKLİĞİMİZ

Genel anlamda örgütümüzün ajitasyon ve propaganda faaliyetleri incelendiğinde ileri bir noktada olduğumuz söylenemez. YDG’nin kendi tarihsel gerçekliği içerisinde bu konuda önemli deneyimleri olduğu söylenebilse de bu deneyimlerin sentezlenip ileriye aktarılması noktasında ciddi bir eksikliğimiz söz konusu. Nitekim örgütümüzün tarihinde en önemli A/P ve kitleleri örgütleme aracımız olan dergimizin tarihimizin belli bir döneminde çıkmadığı gerçekliği bile bu konuda istikrarlı bir ilerleme sağlayamadığımızın temel bir göstergesi sayılabilir.
Diğer bir yandan örgütümüzün yüzünü kitlelere döndüğü dönemlerde, özellikle son birkaç yıllık pratiğimiz incelendiğinde bu konuda çeşitli deneyimler edindiğimiz ise bir gerçekliktir. Çeşitli alanlarımızda sergi ve duvar gazetelerinin kullanılması düzenli bildiri ve afişlerin, çeşitli etkinliklerin, dergi dağıtımlarının hem teker teker yoldaşlarımıza hem de bütünsel olarak örgütümüze kazandırdığı artılar göz ardı edilemez düzeydedir. Sorunumuz geldiğimiz aşamada bu kazanımlarımızı daha ileri bir seviyeye taşımak ve YDG’nin bu nokta da ilerlemesini sağlayarak halk gençliğinin somut sorunlarına cevap olabilecek bir devrimci gençlik hareketi yaratmaktır.
Peki, politik yönelimlerimizi, halk gençliğine dönük çağrılarımızı kitlelerle nasıl buluşturacağız? Sağlıklı örgütsel bir işleyişin dışında kullanılabilecek en zengin araçlar ve yöntemlerle, sıkı bir yaratıcılıkla bu sorunun hedeflediği şeyi başarmak mümkündür. Burada örgütümüzün ne kadar sağlıklı bir A/P faaliyeti yürüttüğü, bu konudaki eksikliklerine nasıl müdahale ettiği ve sistemli ve belli bir hedef doğrultusunda A/P yönünü nasıl, ne kadar geliştirdiği sorularını sormamız gerekmektedir. Çünkü politikaların kitlelerle buluşturulmasının yolu aynı zamanda bu politikaların iyi bir biçime bürünerek sunulmasından da geçmektedir. Öte yandan somut bir sorun etrafında halk gençliğinin harekete geçirilmesi, siyasi arenadaki anlık gelişmelere müdahale etmede süreklilik sağlamak da yine A/P gerçekliğimizle ilgilidir.
YDG’nin en temel anlamda A/P gerçekliğini incelemek için dergimizin durumuna göz atmakta fayda vardır. Son yıllarda bariz bir ilerleme kaydeden dergimiz esas olarak propaganda yönü öne çıkan bir içerik taşımaktadır. Bir aylık periyotlarla çıkan bir derginin ajitasyon noktasında önemli bir misyon yüklenmesi beklenemezse de dergimizin bu ihtiyaca da cevap olması bir gerekliliktir. Dergimiz en genel ifadeyle kolektif olarak çıkarıldığına göre yayınlanan yazıların ajitasyon derinliğinin zayıf kalması esas olarak örgütümüzün bu noktadaki eksikliğinin bir ifadesidir. Bu durumu şöyle bir örnekle derinleştirirsek sanırız daha anlaşılır olacaktır: çoğu alanımızda kitlelerin önünde konuşabilen, rahatça görüşlerini ifade edebilen yoldaşlarımız esas olarak parmak sayısını geçmeyecek kadar azdır. Bu duruma sesli A/P yapmayı eklersek bu sayı daha da düşecektir ki bu nesnellik örgütümüzün A/P gerçekliğinin kişilerdeki yansımasıdır.
Bir örgütün A/P faaliyetinde derinlik kazanması için her şeyden önce o örgütün kitlelerle kurduğu-kuracağı bağların incelenmesi gerekliliktir. Örneğin dini önyargıları önde olan bir alanda faaliyet yürüten bir devrimcinin, yürüteceği devrimci faaliyeti daha yaratıcı kılması ve kitlelere mal etmesi için bu gerçekliği göz önünde bulundurması çok önemlidir. Kitlelerle kurulan bağın güçlülüğü A/P durumunu zenginleştirecektir.
Doğal olarak kitlelerle kurulan her bağ, onlara her zaman bir şeyleri daha iyi anlatma ve onlardan her zaman bir şeyleri daha iyi öğrenme çabasını ve bu çabada sistemli bir A/P faaliyetinin oluşmasını beraberinde getirecektir.
Bu konuda YDG’nin durumu incelendiğinde yine son yıllarda bir ilerlemeden bahsedilebilse de çok önemli eksikliklerimiz de mevcuttur. Bırakalım daha zengin araçlarla kitlelerin gündemine girmeyi çoğu alanımızda düzenli bildiriler, afiş vb. araçlar dahi kullanılmamaktadır.
Bu tespitler ışığında A/P gerçekliğimiz, yüzünü kitlelere dönmüş ve halk gençliğinin geniş kesimlerini örgütlemeyi hedefleyen örgütümüzün bu hedefine uygun değildir. Bu yönlü çalışmalarımızın derinleştirilmesi somut bir ihtiyaç olarak kendisini dayatmaktadır…
İzmir’den bir YDG’li

Hiç yorum yok: