YAŞASIN 1 MAYIS!
Binlerce yıl önce sınıfların ortaya çıkışı kadının ezilmişliğinin de miladıdır. Özel mülkiyet ilişkilerinin gelişimi erkek egemen zihniyeti ortaya çıkarmıştır. Artı değerin ortaya çıkması ve değiş tokuşun başlamasıyla üretimdeki yeri değişen kadın gittikçe eve hapsedildi, çocuk bakımı, ev temizliği vb. işler kadının işi olarak ortaya kondu. Kapitalist toplumun gelişmesiyle birlikte kadın kısmen evden dışarı çıkabildi, özellikle savaş dönemleri gibi durumlarda yedek iş gücü olarak üretime katıldı, ancak erkek kadar ve erkek gibi üretimde yer alamadı. Ezilen sınıflardan kadınlar ücretler başta olmak üzere erkeklere eşit olarak çalıştırılmadılar. Üstelik çalışsa da çalışmasa da kadın evdeki görünmeyen emek sürecinin öznesi olmaktan kurtulamadı. Çünkü var olan sistemde emekçi kadın ezilenin de ezileni olma durumuna mahkum edildi. Çünkü sınıflı toplumun ortaya çıkışına paralel bir biçimde başlayan kadının ezilmişliği sınıflı toplumların tarihi ve sınıf mücadelesi ile iç içe ilerledi. Kadının kurtuluşunun da bu iç içelikten bağımsız gelişeceği düşünülemez. Emekçi kadınlar hem kadın olarak hem de emekçi olarak cinsel ve sınıfsal sömürüye karşı mücadele vererek kurtuluşa kavuşabilir.
Kadınlar bugüne kadar emek mücadelesinde çok önemli bir yere sahip olmuşlardır. Çoğu kez Paris Komünü’nden Büyük Ekim Devrimi’ne, Latin Amerika’dan Çin Devrimine kadar devrimci savaşların en önünde yer almışlardır ve almalıdırlar. Kadın iki kez ezilmektedir ve iki kat isyancı olmalıdır. Ataerkil toplumun kadını edilgenleştirme, pasifleştirme ve yozlaştırma çabalarına rağmen kadın kurtuluşu için çaba göstermelidir.
Emek mücadelesinde önemli bir yeri olan birlik ve mücadele günü 1 Mayıslarda da kadınlar daha çok alanları doldurmalıdır. Hem bir kadın olarak hem de emekçi olarak her türlü cinsel sınıfsal sömürünün karşısında olduğunu göstermelidir.
Ülkemizde kadının sınıfsal ve cinsel sömürüsünün yanında Kürt kadının ulusal ezilmişliği de söz konusudur. Yıllardır Türkiye Kürdistanı’ında devlet tarafından yürütülen kirli savaş, Kürt ulusunun diline, kültürüne özcesi varlığına yönelik saldırılar bölgede feodal gericiliğin de daha yoğun olasıyla birlikte Kürt kadınları katmer katmer bir ezilmişliğin içindedir. En başta Kürt kadınları olmak üzere bütün halkımızın ulusal ezilmişliğe de başkaldırması gerekmektedir.
Kürt kadını sistemin son dönemki kirli politikalarına meyil vermemelidir. Yıllardır aralıksız olarak bölge insanlarını katleden, yok sayan ve katledip yok saymaya devam edecek olan devletin “barış” adı altında son dönemde gündemleştirdiği ulusal hareketi tasfiye politikası Kürt ulusu ve faşizmin uygulamalarından daha çok etkilenen Kürt kadınları tarafından boşa çıkartılmalıdır. Newrozda alanları dolduran kadınlar barış söylemlerine inanmak yerine mücadelelerini büyütmeli, 1 Mayısta da alanları doldurmalıdırlar.
Özellikle 2009 1 Mayısı gerek sınıf mücadelesi açısından gerek emekçi kadının mücadelesi açısından çok önemlidir. Emperyalist krizle birlikte krizi yaratan egemen sınıflar faturayı emekçilere çıkarma girişimlerine hızla devam etmekte, kendileri için süreçten kâr sağlamaktadır. Zamlardan, işsizlikten borç batağına giren, açlık çeken emekçiler cephesinde ise sınıf kini büyümektedir.
Ülkemizde de tüm dünyada olduğu gibi bir taraftan işten çıkarmalar, hak gaspları haberleri gelirken bir taraftan da grev, işgal haberleri gelmektedir. Desa, Sinter, E-kart işçileri günlerdir direnişe devam etmektedir. Bir süre önce Meha Tekstil işçileri de hak gaspları sonucu direnişe başlamıştır. ATV ve Sabah gazetesi çalışanları da her türlü sansüre rağmen büyük bir kamuoyu yaratma çabalarıyla greve girmişlerdir.
Emperyalist krizden, yedek ve ucuz iş gücü ya da eve, çocuklara bakan kişi olarak en çok kadın etkilenmektedir. İşten çıkarmalar, zamlar, geçim sıkıntısı en çok kadını etkilemektedir. Genç kadınlar da bu çerçevede ekonomik krizin etkilerini çok ciddi bir biçimde yaşamaktadır. Özellikle genç kadınların krizin etkisiyle eve dönüşünün başlaması söz konusudur. Kadınların çalışma oranı gibi okuma oranının da düşük olduğu Türkiye’de genç kadınlar eğitim hakkından daha çok mahrum kalacaklar, çalışan genç kadınlar ise ilk işten çıkarılanlardan olacaklardır. Barınma, ulaşım, harç parası, kayıt parası genç kadın için daha da zorlaşacaktır.
Emperyalist kriz ve paralelinde yoğunlaşan işsizlik, güvencesiz çalışma koşulları, Kürt ulusu üzerindeki saldırıların artışı, zamlar, yoksulluk, piyasalaşan eğitim sistemi ile birlikte 2009 1 Mayısı’nda alanlar kadınları daha çok çağırmaktadır. Emekçi kadınlar bu yıl isyanını daha da büyütmeli, egemen sınıflara korku salmalıdır.
YDG Merkezi Kadın Komisyonu
26 Nisan 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder