YTÜ’de faşist saldırı

YTÜ’de 2 Nisan Perşembe günü başlayan 3 Nisan Cuma gününe taşan olaylarda İP-TGB çetesiyle ile devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler arasında gerginlik yaşandı. Kimi dönemlerde öğrenci konseyi adı altından kimi dönemlerde TGB adıyla hareket eden bu faşist çete geçen yıl mayıs ayında geçtiğimiz günlerde olduğu gibi polis-idare işbirliğiyle “Öldürün! Öldürün!” nidalarıyla devrimci, demokrat, yurtsever öğrencilere saldırmış, olay sonunda devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler okulda çevik kuvvet tarafından gözaltına alınmış, faşist çete ise okul aracıyla bu öğrenciler aleyhinde ifade için güvenli bir şekilde emniyete götürülmüşlerdir.
Yine bu yıl sistemli bir şekilde başlattıkları saldırılara devrimciler tarafından da yanıt gecikmemiştir. Bu faşist çete tüm pisliğini ortaya saçsa da içi boş anti-emperyalist söylemlerle üniversite öğrencilerinde bilinç bulanıklığı yaratmaya çalışmaktadır. Bildiri dağıtarak çalışma yapmaya yeltendiklerinde devrimciler tarafından uyarıldılar. Bunun ardından güvenlikle kol kola dışarıdan takviyeyle 30–35 kişi olan faşist çete okula çevik kuvvetin de gelmesiyle ‘gücünü’ sağlamlaştırdı. Buna karşılık devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler olarak stantların açıldığı Tonoz’un önünde toplandık. Faşist çeteyle aramızda çevik kuvvet beklerken “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yıldız faşizme mezar olacak!”, “ Kahrolsun MGK, MİT, CİA, Kontrgerilla!” sloganlarını hep bir ağızdan haykırdık. Çete faşist sloganlarla karşılık verirken bir yandan ellerindeki sopaları sallamaları elbette ki çevik kuvvet tarafından görmezden gelindi. Ardından faşist çetenin tahammülsüzlüğü arttı ve devrimci, demokrat, yurtsever öğrencilere saldırmaya kalktı. Bu duruma devrimciler olarak müdahale etmek istediğimizde ise çevik kuvvetin saldırısında uğradık. Çevik kuvvetin copla saldırısının ardından Mimarlık Fakültesi önüne çekildik. Bir süre orada bekledikten sonra hep birlikte sloganlarla bulunduğumuz noktaya geri döndük.
Güvenlik ve hocaların dağılmamızı istemesi üzerine faaliyet yürüttüğümüz ve yaşam alanımız olan üniversitemizden çekilmeyeceğimizi, dağılması gerekenlerin TGB faşist çetesi olduğunu ve onlar okulu terk etmediği sürece toplu bir şekilde alanda kalacağımızı ifade ettik. Saatlerce coşkulu bir şekilde sloganlar attık, marşlar okuduk, halaylar çektik. Saat 19’a geldiğinde faşist çete çevik kuvvet korumasında okuldan ayrıldı. Bizler de materyallerimizi topladıktan sonra okuldan topluca çıkış yaptık.
Ertesi gün yine dışardan takviyeyle alana gelen faşist çete ÖGB birlikteliğiyle masa açtı. Toplu bir şekilde bulunduğumuz Tonoz’un önünde “ Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlarıyla tepkimizi gösterdik, hazırlıklı bir şekilde gelen çete sopalarla saldırıya geçti, 2 devrimci öğrenci yaralandı. Çevik kuvvetin coplu saldırısından sonra Mimarlık Fakültesi önüne çekildik, ardından atılan yoğun gaz bombası ve plastik mermilere taşlarla karşılık verdik. Yoğun saldırın ardından çevik kuvvetin mimarlık fakültesi önüne ilerlemesiyle fakültenin içine çekildik, kapıya barikat kurduk. Mimarlık Fakültesi’nin önünde çevik kuvvet saldırıya hazır beklerken araya giren hocalarımıza durumu izah ettik. Rektörün görüşmek üzere iki kişiyi çağırdığının haberinin gelmesi üzerine hocalarla okuldan çevik kuvvet ve faşist çetenin çıkarılması taleplerimizi ilettik. Ardından fakülteye gelen idare ve öğrenciler arasında bir görüşme yapıldı. Aynı doğrultuda taleplerin ifade edildiği görüşme sonrasında polis fakültenin önünden daha geri bir noktaya çekilmiş faşist çeteyse okulu terk etmemekte ısrarcı olup ardına bir basın açıklaması koymuştu. Bunun üzerine görüşmeler öğrenciler tarafından sonlandırılıp yapılacak olan basın açıklamasına müdahale kararı verildi.
Devrimcilerin müdahalesine karşılık çevik kuvvet tekrar saldırıya geçmiş, çetenin basın açıklamasını yapması için ellerinden gelen tüm çabayı sarf etmişlerdir. Açıklamanın ardından faşist çete okulu terk ettikten sonra devrimciler topluca okulu terk etmişlerdir. Olaylar sonunda ise 25 devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciye soruşturma açılmış, soruşturmalar tamamlanıncaya kadar okula girişleri engellenmiştir. Bu anti-demokratik uygulamaya ve tüm eş zamanlı faşist saldırılara karşı devrimci dayanışmanın kendisini göstereceği eylem planlamaları önümüzde durmaktadır.
YTÜ’den Bir YDG’li