17 Nisan 2009 Cuma

ÖZGÜR OKUL

DEMOKRATİK LİSE MÜCADELESİ İÇİN İLERİ

Bu yazı YDG 2. Merkezi Eğitim Çalışması’na sunulmuştur

“YDG’nin lise faaliyetinde çalışma tarzımız nasıl olmalıdır?” sorusuna cevap verecek olursak öncelikle liselerde yaşanan sorunların ne olduğunu ve bizlerin bu sorunlara nasıl yaklaşmamız gerektiğine bakmak gerekir.
Liselerde var olan sorunlar hepimizin bildiği gibi (paralı eğitim, yozlaşma, ÖSS, tek tipleşme vb) demokratik haklarımıza yönelik sistem tarafından yapılan saldırılardır. Liselerde yürüteceğimiz çalışma yaşanan sorunlar ekseninde oluşmak zorundadır. Liselerin yapısı gereği bulunduğu semtin konumlarını da göz önüne alarak politikalarımız bu çerçevede oluşmalıdır.
Liselerin kendi içerisinde özgünlükleri göz ardı edilmeden ve liselerin kendi içerisindeki yapısı doğrultusunda esas/tali ayrımı yapılarak yerellerde politikalar belirlemek oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra merkezi politikalarımız yerellerdeki politikalarımızla birleştirilmelidir. Aksi takdirde dağınık bir örgütlenme dağınık bir örgüt modeli karşımıza çıkaracaktır. Yapacağımız çalışmalar özellikle bulunduğumuz liselerin koşullarına göre ve öğrencilerin kaygıları çerçevesinde olmalıdır.
Liselerdeki politikamıza gelecek olursak; özellikle ekonomik krizin yarattığı etkiler üzerinden örgütlenmek ve bunu liselerde var olan sorunlarla da birleştirmek gerekmektedir. Ekonomik krizin gün geçtikçe devlete karşı toplumsal bir muhalefeti oluşturması bununla beraber devletin halk üzerinde demokratik haklarına yönelik artan saldırısı iç içe gelişen bir durumsa bizler de liselerde var olan toplumsal muhalefeti ve sistemin demokratik haklarımıza yönelik artan saldırıları doğrultusunda bir örgütlenmenin verimli olacağına inanıyoruz.
Liselerde var olan sorunları birbirinden kopuk ele almak yerine tüm sorunların kişileri köleleştirdiğini ve demokrasi anlayışını zedelediğini bunlardan dolayı kişinin özgürleşmesinin toplumun özgürleşmesi ile paralel olması bizlere demokratik haklarımıza sahip çıkmayı ve örgütlenmeyi zorlamaktadır.
Elbette ki yerellerin kendi öz sorunları da bu çerçevede şekillenmelidir. Bu diğer toplumsal kesimlerin (üniversiteli, işçi ve köylü) eylemlerindeki edilgenliğimizin de önüne geçecektir. Yani liselerde yaşanılan sorunlar her ne kadar lise özgülünde yaşanan sorunlarsa da bir o kadar da toplumsal sorunlardır. O halde bizler kendi öz sorunlarımızı ne kadar toplumsallaştırırsak diğer kesimlerin sorunlarına da duyarlılığımız artar.
Bunların dışındaki bir diğer mesele ise lise öğrencileri için kâbus olarak tabir edilen ÖSS’dir. ÖSS yukarıda bahsettiğimiz gibi demokratik haklarımıza yönelik bir saldırıdır. Fakat ÖSS’deki farklılık sadece lise öğrencilerini kapsamamasıdır. Liseden mezun olanlar hatta üniversite öğrencilerinin bir kısmı eğitim sistemindeki çarpıklıklar nedeni ile tekrardan ÖSS’ye başvurabilmektedir. ÖSS’yi ele alırken özellikle ÖSS karşıtı çalışmamıza erken başlamak ve oldukça kapsamlı ele almak gerekir. Liselerde yaşadığımız tüm sorunları (paralı eğitim, yozlaşma vb) içerisinde barındırmaktadır. Bundan dolayıdır ki ÖSS bizler açısından olmazsa olmaz işlenmesi gereken bir konu olarak karşımızda durmaktadır. Özellikle öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun tepkisini alan ve her yaklaştığı dönem öğrenciler için büyük bir kaygı oluşturması yaklaştığı her dönem bizim esas politikamız olmalıdır.
Liselerde bir diğer politikamız ise LÖB’lerdir. Liseli Öğrenci Birlikleri (LÖB) yerellerde oluşturulan ve her liseli öğrencinin kendini ifade edebileceği öz örgütlülüklerdir. Kendi içerisinde demokratik bir işleyişi olan ve temsil ettiği alanın demokratik, ekonomik ve akademik haklarını savunan, bu hak ve talepleri hayata geçirmek isteyen kesimi kapsayan bir örgütlenmedir öz örgütlülükler.
Örgütlenme kıstasının sadece lise öğrencisi olması LÖB’lerin kitleselleşmesini sağlamakla beraber, hak alma bilincini yaygınlaştırmamızı sağlayacaktır. Her öz örgütlülük aynı zaman da birer demokratik kitle örgütüdür. Demokratik kitle örgütleri ülke topraklarında demokrasi mücadelesi yürütürken insanların hak alma bilincini geliştirir. LÖB’lerin kurulması ya da var olan LÖB’lerin geliştirilmesi liselerdeki demokrasi mücadelemizi oldukça çok besleyecek ve geliştirecektir.
Sistemin apolitik öğrenci yetiştirme amacına karşılık olarak politik örgütlenmeler oluşturmak ve bu örgütlenmeleri aktifleştirmek gerekmektedir. Bu anlamıyla LÖB'lerin oluşturulması demokratik lise mücadelesini ileriye taşıyacaktır. LÖB’lerin kitleselleşmesini sağlamak için öncelikli olarak çalışmalarının bulunduğu alanlarda temel sorunlar üzerinden hareket etmek gerekmektedir. Bu, öğrencilerin okul içerisinde birebir maruz kaldığı sorunlar çerçevesinde örgütlenmesidir.
Liselerdeki çalışmalarımızda ki bir diğer aracımız ise YDG komisyonlarıdır. İşlevli bir komisyonun oluşması düzenli bir çalışmayı sağlayacaktır. Komisyonları kurarken dikkat etmemiz gereken nokta komisyonların ileriye dönük hiçbir karar almadan sadece toplanmasına izin vermemektir. Aksi takdirde komisyon işlevsizleşecek ve kendini tasfiye edecektir. Komisyonlardaki bir diğer mesele ise komisyonların kitleye açık toplantılar alabilmesinin önünü açmaktır. Bulunduğumuz alanlardaki tüm ilişkilerimizin komisyon toplantılarına katılması var olan pratik sürece de katılmaları demektir. İlişkilerimizi komisyona dâhil etmemek onların söz ve karar haklarını engellemektir. Mümkün olduğunca en geniş kesim toplantılar almak, çalışma planları çıkarmak ve yine en geniş kesimle hareket etmek önümüze koymamız gereken görevlerden biridir.
Liselerdeki demokratik mücadelemizi büyütmek anti- emperyalist, anti-faşist mücadeleyi geliştirmek için çalışmalarımızı ajitasyon ve propaganda yapabileceğimiz araçlarda beslemek gerekmektedir. Özellikle çalışma yürüttüğümüz öz örgütlülükler içerisinde buna önem vermeli ve bu öz örgütlülüklerde YDG çalışmasını bu eksende yürütmeliyiz. Bu amaca ulaşmak için kuracağımız ya da kurulu olan YDG lise komisyonları olarak geniş toplantılar veya etkinlikler gerçekleştirilebilir.

Hiç yorum yok: